Sinema şehri LYON - FRANSA

Rhone nehri ile güne başlamak oldukça güzel. Lyon'a hoş geldiniz.
Fransa'nın en büyük üçüncü şehri Lyon, Rhones nehrinin yakalarına kurulmuş Avrupa'nın önemli kentlerinden birisidir.

Nehrin bir yakası daha modern ve sonradan hızla gelişirken diğer tarafı, tarihe ev sahipliği yapıyor adeta.

Dar ara sokaklarda gezinirken küçük ve sempatik dükkanlarla karşılaşıyorsunuz.

Notre dame de fourviere, Lyon şehrine tüm ihtişamıyla yukarıdan bakmakta.
Ünlü heykeltıraş Auguste Rodin'in birkaç heykeline rastlamak sevindirici.
Gölge Adam
Şehirde ulaşım çok kolay fakat yürüyerek gezmek kadar keyiflisi yok. Her sokakta ayrı bir koku, ayrı bir hava var. Gastronomi şehri olarakta bilinen Lyon'da sanata doyduğunuz kadar yemeklere de doyuyorsunuz.
Muzazzam
Havanın güneşli olması oldukça önemli gezeceğiniz zaman çünkü, fotoğraf makinanınızı bir an bile kapatamayacaksınız. Sokak sokak fotoğraflamak isteyeceksiniz bu kenti.




Detay detay detay... Gotik mimari, en sevdiğim.

Güneş battı ellerimiz üşümeye başladı elbette. Kış mevsiminde gelecekseniz mutlaka kalın kalın giyinin. Oldukça fazla soğuk.
Bayanlar, bu şehri çok seveceksiniz çünkü alışveriş merkezleri oldukça fazla.
Özlenecek şehirler arasına girmeyi başardın Lyon.
Şehirde yer alan kafeler tamamen dolu hatta hayatımda ilk kez karşılaştığım bir olayı anlatayım. Gün boyu durmadan yürüdükten sonra bir yorgunluk kahvesi içmeye karar verdim ve Starbucks'ı arıyordum. Evet bulmuştum ama inanın önünde içeride yer açılmasını bekleyen yüze yakın kişiyi görünce elbette vazgeçtim. Garipti açıkcası.
Lyon denilince beni en çok heyecanlandıran yeri elbette sona sakladım ve uzun uzun anlatacağım. Lumiere kardeşler. Yani hareketli görüntünün mucitleri sinemanın üstatları...
1895'te  10 tane film izlettiler ve her biri ortalama 40 ile 70 saniye aralarında değişiyordu. (PARİS)

Filmlerden biri de istasyona giren trenin görüntüsüydü. Fakat izleyiciler trenin kendilerini ezeceğini sanmış ve telaşla çıkmaya çalışanların olduğu söylenmektedir.
Sinema'nın, Lumiere kardeşlerin, sanatın, medyanın hatta hayatımızın değişmesine sebep olan bu buluş tüm çıplaklığıyla bu enstitüde yer alıyor. 
aralıklarla çekilen bir insanın görüntüleri.
Sinematograf cihazı.

Evre evre sinemanın gelişimi ve aşamaları oldukça güzel bir şekilde anlatılmakta.
Filmlerin biletli olarak satıldığı ve büyük perdelere yansıtıldığı zamanlar...

Makaranın içine yapıştırılan karelerin ayna ile sırayla perdeye yansıtılması elbette mükemmel bir fikrin başlangıcıydı.
İçeride çekilen filmlerin gösterimleri de mevcut.

Şahsi eşyaları ve hayatlarından parçalara da yer verilmiş burada. Mutlaka gezin. Mutlaka ama mutlaka görün çünkü hayatımızın büyük bir bölümünde yer alan görüntünün doğuşu oldukça ilgi çekici oldukça ilginç hikayeleri barındırıyor. Fransa'nın bu şehrinden de bu kadar. Müzelerle dolu, heykellerle dolu, restoranlarla dolu, Alışveriş merkezleriyle dolu bu şehirden bu kadar. Gezin, görün, yola çıkın...

Yorumlar